Duygularını yönetmek de bu işin bir parçası...
2004 yılında şirkette satış ve pazarlamanın yapıları arasında bir dengesizlik vardı...
Genel müdürümüz, insan kaynaklarından dönem toplantısında tüm bölge müdürleri ile bir geribildirim toplantısı organize etmesini rica etti.
Dönem toplantısında ben, İK direktörümüz ve yaklaşık 30 bölge müdürümüz toplandık.
Hiçbir format olmayan toplantıda ( bu bir hataydı) bölge müdürleri “bana göre” son derece yıkıcı geribildirimler ile tozumu aldılar😂 Toplantıdan çıktığımda tek hissettiğim çok büyük bir hayal kırıklığı ve yorgunluktu!
Nasıl bu kadar pozitifleri görmeden, negatife konsantre olabiliyorlardı? Bütün söylediklerini çok kişisel almıştım😊Ertesi sabah ilk iş İstanbul’a döndüm.
Bu kadar kıymet bilmez bir kültürde devam edip etmek istemediğimi sorguladım... Sonra ablamla konuştum. “Sen istisnasız herkesin her zaman beğenisini almak istiyorsun... Bırak artık öyle olmasın” dedi. Bunun üstüne çok düşündüm. Evet aileye üçüncü kız çocuğu olarak doğduğum andan itibaren her zaman hatasız ve mükemmel olmakla ilgili çok büyük bir çabam vardı... Buna dur demenin zamanı mı gelmişti?
İçten içe çok kırılsam da kalkıp tamamen motive devam ettim. Bir yıl sonra aynı ekibe satış direktörü oldum... En ufak bir kin olmadı🤩
Başarı için: Drucker haklıydı: İşini, ekibini ve kendini, duygularını yönet!
İletişim formunu doldurarak sorularınızı ve isteklerinizi iletebilirsiniz.